NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU AMELU’L-YEVM VE’L-LEYL

<< 2558 >>

ما يقول إذا رأى قرية يريد دخولها

161- Kişi Gideceği Kasabayı Gördüğü Zaman Ne Der?

 

أخبرنا محمد بن نصر حدثنا أيوب بن سليمان بن بلال حدثني أبو بكر عن سليمان عن أبي سهيل بن مالك عن أبيه أنه كان يسمع قراءة عمر بن الخطاب وهو يؤم الناس في مسجد رسول الله صلى الله عليه وسلم من دار أبي جهم وقال كعب الأحبار والذي فلق البحر لموسى لأن صهيبا حدثني أن محمدا رسول الله صلى الله عليه وسلم لم ير قرية يريد دخولها إلا قال حين يراها اللهم رب السماوات السبع وما أظللن ورب الأرضين السبع وما أقللن ورب الشياطين وما أضللن ورب الرياح وما ذرين فإنا نسألك خير هذه القرية وخير أهلها ونعوذ بك من شرها وشر أهلها وشر ما فيها وحلف كعب بالذي فلق البحر لموسى لأنها كانت دعوات داود حين يرى العدو

 

[-: 10301 :-] Ebu Suheyl b. Malik, babasından naklediyor: Ömer b. el-Hatta b, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Mescid'inde cemaate namazı kıldınrken, Ebu Cehm'in avlusundan onun kıraatini işitirdim.

Ka'bu'I-Ahbar da der ki: Musa için denizi yarana yemin olsun ki, Suheyb bana şöyle anlattı: "Allah'ın Resulü Muhammed (Sallallahu aleyhi ve Sellem) girmek istediği kasabayı gördüğü zaman mutlaka şöyle dua ederdi: "Ey yedi kat gök ve onun gölgelendirdiklerinin Rabbi! Ey yedi kat yer ve onun barındırdıklarının Rabbi! Ey Şeytanlar ve onların saptırdıklarının Rabbi! Ey rüzgarlar ve onun sürükleyip götürdüklerinin Rabbi! Senden bu kasabanın ve halkının hayrını diliyoruz. Bu kasabanın, kasaba halkının ve içinde bulunanların şerrinden de sana sığınırız."

Ka'b, Musa (a.s.) için denizi yarana yemin ederek, bu duanın Davud'un (a.s.), düşmanı gördüğü zaman ettiği dua olduğunu da söyledi.

 

Tuhfe: 74971.

8775. hadiste geçti.

 

 

أخبرني عمرو بن سواد بن الأسود قال أخبرنا بن وهب أخبرني حفص بن ميسرة عن موسى بن عقبة عن عطاء بن أبي مروان عن أبيه أن كعبا حدثه أن صهيبا صاحب النبي صلى الله عليه وسلم حدثه أن النبي صلى الله عليه وسلم لم ير قرية يريد دخولها إلا قال حين يراها اللهم رب السماوات السبع وما أظللن ورب الأرضين وما أقللن ورب الشياطين وما أضللن ورب الرياح وما ذرين فإنا نسألك خير هذه القرية وخير أهلها ونعوذ بك من شرها وشر أهلها وشر ما فيها قال أبو عبد الرحمن حفص بن ميسرة لا بأس به وعبد الرحمن بن أبي الزناد ضعيف خالفه عبد الرحمن بن أبي الزناد

 

[-: 10302 :-] Ka'b, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından biri olan Suheyb'den naklediyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) girmek istediği bir kasabayı gördüğü zaman mutlaka şöyle dua ederdi: "Ey yedi kat gök ve onun gölgelendirdiklerinin Rabbi! Ey yerlerin ve içinde banndırdıklarının Rabbi! Ey şeytanlar ve onun saptırdıklarının Rabbi! Ey rüzgarlar ve onun sürükleyip götürdüklerinin Rabbi! Senden bu kasabanın ve halkının hayrını diliyoruz. Bu kasabanın, kasaba halkının ve içinde bulunanların şerrinden de sana sığınıyoruz. "

 

Nesai der ki: Hafs b. Mesyere'de bir sakınca yoktur, ancak Abdurrahman b. Ebi'z-Zinad zayıf birisidir.

 

Tuhfe: 4971.

8776. hadiste geçti. Tahrici için 8775. hadise bakınız.

 

 

أخبرنا هارون بن عبد الله حدثنا سعد بن عبد الحميد حدثنا بن أبي الزناد عن موسى بن عقبة عن عطاء بن أبي مروان عن أبيه أن عبد الرحمن بن مغيث حدثه قال قال كعب ما أتى محمد صلى الله عليه وسلم قرية يريد دخولها إلا قال حين يراها مثله سواء إلى شر أهلها قال وقال كعب إن صهيبا حدثه هذا الدعاء عن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال وقال كعب إنها كانت دعوة داود حين يرى العدو خالفه بن إسحاق

 

[-: 10303 :-] Ka'b: "Muhammed (Sallallahu aleyhi ve Sellem) girmek istediği bir kasabayı gördüğü zaman mutlaka şöyle dua ederdi ... " der ve önceki hadisi: " ... kasaba halkının şerrinden de sana sığınıyoruz" kısmına kadar aynısıyla zikreder. Ka'b yine: "Davud (a.s.) düşmanı gördüğü zaman da bu duayı ederdi" demiştir.

 

Tuhfe: 4971 .

8775. hadiste tahrici yapıldı.

 

 

أخبرني إبراهيم بن يعقوب حدثنا النفيلي حدثنا محمد بن سلمة عن بن إسحاق عن عطاء بن أبي مروان عن أبيه عن أبي مغيث بن عمرو أن رسول الله صلى الله عليه وسلم لما أشرف على خيبر قال لأصحابه وأنا فيهم قفوا ثم قال اللهم رب السماوات وما أظللن نحوه قال وكان يقولها لكل قرية دخلها

 

[-: 10304 :-] Ebu Muğıs b. Amr der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hayber savaşına çıkıp da Hayber'i gördüğü zaman ashabına: "Durun!" emrini verdi ve şöyle dua etti: "Ey yedi kat gök ve onun gölgelendirdiklennin Rabbi ... "

 

Ravi sonrasında bir önceki hadisin benzerini zikrettikten sonra: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gireceği her kasabayı uzaktan gördüğü zaman aynı şekilde dua ederdi" der.

 

Tuhfe: 4971.

8775. hadiste tahrici yapıldı.

 

 

أخبرني زكريا بن يحيى حدثنا عمر بن علي حدثنا عبد الله بن هارون حدثني أبي حدثني محمد بن إسحاق حدثني من لا أتهم عن عطاء بن أبي مروان عن أبيه عن أبي مغيث بن عمرو نحوه

 

[-: 10305 :-] Ata b. Ebi Mervan, babasından, o da Ebu Muğis b. Amr'dan aynısını rivayet eder.

 

Tuhfe: 4971.

8775. hadiste tahrici yapıldı.

 

 

ما يقول إذا أقبل من السفر

162- Yolculuktan Dönen Kişi Ne Der?

 

أخبرنا سليمان بن داود عن بن وهب أخبرني بن جريج أن أبا الزبير أخبره أن عليا الأسدي أخبره أن عبد الله بن عمر علمه أن رسول الله صلى الله عليه وسلم كان إذا استوى على بعيره خارجا إلى السفر كبر ثلاثا وقال سبحان الذي سخر لنا هذا ما كنا له مقرنين وإنا إلى ربنا لمنقلبون اللهم إنا نسألك في مسيرنا هذا البر والتقوى ومن العمل ما ترضى اللهم هون عليها سفرنا هذا واطو عنا بعده اللهم أنت الصاحب في السفر والخليفة في الأهل اللهم إني أعوذ بك من وعثاء السفر وكآبة المنظر وسوء المنقلب في الأهل والمال وإذا رجع قالهن وزاد فيهن آيبون تائبون عابدون لربنا حامدون ذكر الاختلاف على أبي إسحاق في خبر البراء بن عازب فيه

 

[-: 10306 :-] Ali el-Esedi, Abdullah b. Ömer'den naklediyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yolculuğa çıkmak üzere bineğinin sırtına binince şöyle dua ederdi:

"Bunu bizim hizmetimize vereni tesbih ederim. O lutfetmeseydi biz buna güç yetiremezdik. Şüphesiz sonunda Rabbimize döneceğiz. Allahım! Bu yolculuğumuzda senden iyilik yapmayı, takvalı olmayı ve razı alacağın amellerde bulunmayı diliyoruz. Allahım! Bu yolculuğumuzu bize kolaylaştır. Uzun yolları kısa eyle. Allahım! Yolculuğumuzda yoldaşımız, geride kalan ailemize de vekilimiz sensin. Allahım! Meşakkatli bir yolculuktan, üzüntülü bir görünüşten, mallarımıza ve ailemizin yanına da kötü bir dönüşten sana sığınırız." Yolculuk dönüşü de aynı duayı yapar ve şunları eklerdi: "Allah'a döner, ona tövbe eder, ona kullukta bulunur ve sadece Rabbimize hamdederiz. "

 

11402. hadiste yine gelecektir.  - Tuhfe: 7348.

 

Diğer tahric: Hadisi Müslim (1342), Ebu Davud (2599), Tirmizi (3447), Ahmed, Müsned (6311) ve İbn Hibban (2695, 2696) rivayet etmişlerdir.

 

 

أخبرنا أحمد بن سليمان حدثنا يحيى بن آدم عن منصور وإسرائيل وفطر عن أبي إسحاق عن البراء بن عازب قال كان رسول الله صلى الله عليه وسلم إذا قدم من سفر قال آيبون تائبون عابدون لربنا حامدون قال أبو عبد الرحمن أبو إسحاق لم يسمعه من البراء

 

[-: 10307 :-] Bera b. Azib der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir yolculuktan döndüğü zaman: "Allah'a döner, ona tövbe eder, ona kullukta bulunur ve sadece Rabbimize hamdederiz" diye dua ederdi.

Nesai der ki: Ebu İshak bu hadisi Bera'dan işitmiş değildir.

 

Tuhfe: 1824.

 

Diğer tahric: Hadisi Tirmizi (3440), Ahmed, Müsned (18476) ve İbn Hibban (2711) rivayet etmişlerdir.

 

 

أخبرنا إسماعيل بن مسعود حدثنا خالد بن الحارث حدثنا شعبة عن أبي إسحاق عن الربيع بن البراء سمعه يحدث عن البراء قال كان رسول الله صلى الله عليه وسلم إذا قدم من سفر قال آيبون تائبون عابدون لربنا حامدون

 

[-: 10308 :-] Bera der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir yolculuktan döndüğü zaman: "Allah'a döner, ona tövbe eder, ona kullukta bulunur ve sadece Rabbimize hamdederiz" diye dua ederdi.

 

Tuhfe: 1755.

 

 

ما يقول إذا أشرف على مدينة

163- Kişi Bir Şehri Yüksekten Gördüğü Zaman Ne Der?

 

أخبرنا عمران بن موسى حدثنا عبد الوارث حدثنا يحيى بن أبي إسحاق حدثنا أنس بن مالك قال كنا مع رسول الله صلى الله عليه وسلم مقفله من عسفان فلما أشرف على المدينة قال آيبون تائبون عابدون لربنا حامدون فلم يزل يقول ذلك حتى دخلنا المدينة

 

[-: 10309 :-] Enes b. Malik der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Usfan dönüşü Medine'yi yüksekten görünce: "Allah'a döner, ona tövbe eder, ona kullukta bulunur ve sadece Rabbimize hamdederiz" diye dua etmeye başladı. Medine'ye girene kadar da aynı duayı tekrarladı durdu.

 

Tuhfe: 1654.

4233. hadiste tahrici yapıldı.

 

 

أخبرنا محمد بن بشار حدثنا مرحوم بن عبد العزيز هو العطار حدثنا أبو نعامة السعدي عن أبي عثمان النهدي عن أبي موسى الأشعري قال كنا مع رسول الله صلى الله عليه وسلم في غزاة فلما أقفلنا أشرفنا على المدينة فكبر الناس تكبيرة ورفعوا بها أصواتهم فقال لهم رسول الله صلى الله عليه وسلم إن ربكم ليس بأصم ولا غائب هو بينكم بين رأس رحالكم ثم قال يا عبد الله بن قيس ألا أعلمك كنزا من كنز الجنة لا حول ولا قوة إلا بالله

 

[-: 10310 :-] Ebu Musa el-Eş'arı der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile bir gazvedeydik. Dönüşe geçip de yüksek bir yerden Medine'yi gördüğümüzde insanlar yüksek sesle tekbir getirmeye başladılar. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Rabbiniz sağır veya sizden uzakta değil! O, aranızda ve hemen önünüzdedir" buyurdu. Sonra bana dedi ki: "Ey Abdullah b. Kays!

Sana Cennet hazinelerinden bir hazineyi söyleyeyim mi? ''La havle vela kuvvet illa billah'', sözüdür."

 

Tuhfe: 9017.

7632. hadiste tahrici yapıldı.

 

 

أخبرنا عبد الرحمن بن عبد الله حدثنا سعيد بن عفير حدثنا يحيى بن أيوب عن قيس بن سالم أنه سمع أبا أمامة بن سهل يقول سمعت أبا هريرة يقول قلنا يا رسول الله ما كان يتخوف القوم حيث كانوا يقولون إذا أشرفوا على المدينة اجعل لنا فيها رزقا وقرارا قال كانوا يتخوفون جور الولاة وقحوط المطر

 

[-: 10311 :-] Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e: "Ya Resulalıah! insanlar bir şehri uzaktan gördükleri zaman neyden korkup da: "''Allahım! Bu şehirde bizlere rızıklar ihsan et ve bizi huzurlu kıl'' diye dua ederlerdi?" diye sorduğumuzda: "O şehrin yöneticilerinin zulmünden ve kuraklzktan korktuklan için böylesi bir duada bulunurlardı" buyurdu.

 

Tuhfe: 12189 .

 

Bu Hadisi Kütüb-i Sitte sahipleri içinde sadece Nesai rivayet etmiştir.